Dünya Senin KEŞFET

14 ÜLKE 20 ŞEHİR

Sofya, Belgrad, Budapeşte, Bratislava, Viyana, Prag, Berlin, Amsterdam, Brugge, Paris, Milano, Verona, Mestre, Venedik, Floransa, Pisa, Roma, Vatikan, Bari, Selanik, Kavala

1.GÜN
İSTANBUL-SOFYA-BELGRAD
00:00 İSTANBUL HAREKET

Tur öncesi katılımcılarımıza iletilecek durak ve saatlerde buluşuyor ve yolculuğumuza başlıyoruz. Gece Kapıkule Sınır Kapısı’nda Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından Haskova yolunu takiben sabah saatlerinde ilk durağımız olan Sofya’da bir mola veriyor ve Sofya panoramik şehir turu gerçekleştiriyoruz. Gezimizde St. Nedelya Kilisesi, Rus Kilisesi, Rotanda Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Parlamento, Sofya Üniversitesi, Aleksander Nevski Katedrali Başbakanlık, NDK Ulusal Kültür Sarayı gezilebilecek yerler arasındayken Ulu Önder Atatürk’ün yeniçeri elbisesi giyerek katıldığı balonun yapıldığı, ordu evini de görme fırsatımız oluyor. Gezi sonrası Sırbistan’ın başkenti, Eski Yugoslavya’nın ve önemli Osmanlı eserlerinin bulunduğu Belgrad’a hareket ediyoruz. Varışın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan görülecek yerler arasında bulunuyor. Akşam yemeği için rehberimizden tavsiye alabilirsiniz. Şehir turu sonrası konaklama Belgrad otelimizde.

3. GÜN
BRATİSLAVA-VİYANA

Sabah kahvaltısının ardından Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya hareket ediyoruz. Şehirde ilk noktamız eski kent meydanı. Hlavne Namastie olarak da bilinen bu meydanda Eski belediye binası Stará Radnica, Barok saray Palugyayov Palác ve Roland çeşmesi dikkat çeken ilk yapılar. Bratislava’nın sembollerinden biri haline gelen Schöner Naci ve Cumil heykelleri ile hatıra fotoğraflarımızı çekindikten sonra serbest zamanın ardından Viyana’ya hareket ediyoruz. 1 saatlik keyifli yolculuğumuz bizleri Viyana’ya ulaştırıyor.

Viyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi, ‘Güzel bir bahar’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölene kadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzere birçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaç tanesi diyebiliriz. Kenti eşsiz bir tatil rotası haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Yüzük Caddesi etrafındaki panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Halk Bahçesi Parkı, Hofburg Sarayı, Viyana Meclis Binası, Belediye Binası ve Viyana Teknik Üniversitesi göreceğimiz yerler arasında.

Tur sonrası Kartner Caddesi’ni geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Kartner Caddesi gezisi esnasında Veba Sütunu, Viyana Dom Katedrali ve Scwedenplatz’ı geziyoruz. Viyana gezimiz sonunda gece yolculuğu ile Prag’a hareket ediyoruz.

4. GÜN
PRAG

Sabah Prag gezimize başlıyoruz. Prag, Vltava Nehrinin iki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık. Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor.

Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. İlk noktamız Prag Kalesi. Prag Kalesi’ni ve kale  içerisinde bulunan muazzam mimarisiyle göz dolduran Aziz Vitus Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Prag kentini keşfimiz devam ediyor. Şehri ikiye ayıran Vltava Nehri üzerindeki en güzel köprüden geçerek Eski Şehir’e doğru hareket ediyoruz. Karl Köprüsü üzerindeki heykelleri yerinde gözlemledikten sonra Astronomik Saat, Tyn Klisesi gibi büyüleyici yapıların bulunduğu Old Town Meydanı’na gidiyoruz. Yüzyıllardır korunan Orta Çağ mimarisini bol bol fotoğraflayarak albümlerimizdeki yerini aldırıyoruz. Akşam serbest zamanımızın ardından otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Prag otelimizde.

5. GÜN
BERLİN

Otelimizde sabah erken alacağımız kahvaltı sonrası Berlin’e hareket. Şehirde bir Türkiye hissedeceksiniz çünkü dünya genelinde en çok Türk vatandaşının yaşadığı ülke Almanya’dır. Burada fazlasıyla hemşerilerimizle karşılaşabilir, her yerde Türk restoranlar görebilirsiniz. Brandenburg Kapısı, Alexanderplatz, Berlin Katedrali, Reichtag, East Side Gallery, Müzeler Adası, Checkpoint Charlie, Alexanderplatz ve Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı(Holokost) Berlin gezimiz esnasında göreceğimiz noktalar. Daha sonra rehberimizin verdiği buluşma saatinde buluşuyor ve Amsterdam’a doğru gece yolculuğu ile hareket ediyoruz.

6. GÜN
AMSTERDAM

Gece yolculuğumuzun ardından Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dayız. Şehri hem gündüzüyle hem de gecesiyle görüp gezecek kadar zamanımız olacak. Önce otelimize yerleşip odamızda Amsterdam için hazırlanıyoruz. Rotamızın en kuzey şehrini keşfe çıkıyoruz. Amsterdam, insanı kendisine hayran bırakacak etkileyici bir mimariye ve eğlenceli bir atmosfere sahip güzel bir şehir. Güzel kelimesi aslında Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘ı tarif etmek için biraz basit kalıyor. Çünkü bu şehir sadece önemli turistik yerleriyle gezilip-görülecek bir yer değil aynı zamanda sunduğu özgür atmosferi, güvenli sokakları, nefis kafeleri, eğlenceli gece hayatı ve etkileyici müzeleriyle tam dayaşanılacak bir şehir. Amsterdam’ın en güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılacak bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı  dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini gezebilir veya biraz romantizm yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da bunların  hepsi var. Amsterdam’daki bisiklet trafiğine dikkat ediyoruz, çünkü bu  şehirde en pratik ulaşım bisiklet. Dolayısıyla ciddi bir yoğunluk söz konusu oluyor. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bu şehirde bol bol gezip önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam kanalları, Red Light District, Van Gogh Müzesi, Rijks Müzesi, Vondelpark, Anna’nın Evi, Mademe Tussauds Müzesi ve Heineken’s Experience dolu dolu Amsterdam gezimiz esnasında göreceğimiz yerler. Sonrasında otele hareket ediyoruz. Konaklama Amsterdam otelimizde.

7. GÜN
BRUGGE – PARİS

Sabah otelimizdeki kahvaltı sonrası harekete geçiyor ve Belçika’nın en güzel şehri olan Brugge’e doğru yol alıyoruz. Yaklaşık 3 Saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Batı Flandre bölgesinin başkenti ve gurur kaynağı Brugge’e ulaşıyoruz. Çikolata ve biraları, dantelleri ve çiçek pazarlarıyla Avrupa‘nın günümüze kadar gelebilmiş önemli orta çağ kentlerinden biri olan kent, gerçek anlamda büyülü bir dünya. Burjuva yaşam, büyüleyici ve harika bir atmosfer Brugge’ün eş anlamlarından dersek yanlış olmaz. Dolambaçlı Orta Çağ caddeleri, birbirinin içine giren su kanalları ve ortaçağ Gotik  mimarisi insanı keşke buradan hiç ayrılmasam dedirtiyor. 13. yüzyılın tüm ihtişamını gözler önüne seren, taş yapı evleriyle, her yerinden fışkıran tarih ve kültürüyle, marketleri ve çikolata dükkânları ile UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınması pek de sürpriz sayılmaz. Unutmayalım ki Belçika çikolatasıyla ünlü bir ülke; Tatlı yiyelim tatlı konuşalım . Brugge’de Gezilecek Önemli Yerler;Markt, Kutsal Kan Müzesi, Burg, Choco Story ve Old St. John’s Hospital. Belçika’dan ayrılıyor ve Paris’e hareket ediyoruz.

Yolculuğumuzun ardından Fransa’nın başkentine varıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Paris Otelimizde.

8. GÜN
PARİS

Otelimizde aldığımız kahvaltımızın ardından Paris gezisine seri bir şekilde başlıyoruz çünkü bu şehir gerçekten çok güzel . Aşıklar Şehri’ ne, herkesin göz bebeği Eyfel’i dünya modasının gözdesi, dünyanın en çok ziyaret ettiği o görkemli Paris’i keşfe çıkıyoruz. En az sizin kadar, defalarca gitmiş olmamıza rağmen bizi de hep heyecanlandırıyor bu aşk kokulu şehir. Bu görkemli şehri 324 metre yükseklikten izlemek isteyen katılımcılarımıza eşsiz bir manzara sunuyor Eyfel. Paris gerçekten gözlere hitap eden şehir. Siyahi abilerimizin ilgisi sizleri rahatsız etmesin, selamın aleyküm deyip pazarlığa girebilirsiniz ve buradan bir çok arkadaşınıza çok uygun fiyata Eyfel anahtarlıkları ya da magnet alabilirsiniz, 5 tanesini 1 euroya alan katılımcımız zengindir .Sizler için özel olarak hazırladığımız haritalar elimizde ve zaman serbest zaman, keşfedin bu güzel şehri. Aşıklar köprüsü için Eyfel’e sırtınızı verip nehir kıyısından devam edip sağa doğru yürüyün, evet o güzel köprü dillere destan Aşıklar Köprüsü. Siz de bir kilit asın ve seyahat aşkınızı ölümsüzleştirin.

Şimdi size Paris’te gezilecek yerleri söylüyoruz. Her akşam 21:00’dan sonra saat başı yapılan yapılan Eyfel ışık şovunu en güzel manzaradan izlemeniz için koordinatörlerimizden tüyo alabilirsiniz. Paris’te Gezilecek Önemli Yerler; Louvre Müzesi, Champs-Elysees Bulvarı, Notre Dame Katedrali, Arc de Triomphe, Ressamlar Tepesi ve Concorde Meydanı. Dolu dolu geçen bir günün ardından otobüsümüze biniyor ve yolculuğumuza başlıyoruz.

Geceleme otobüsümüzde.

9. GÜN
MİLANO-VERONA-MESTRE

Sabah saatlerinde Milano’ya ulaşıyor, uygun bir yerde kahvaltımızı ve hazırlığımızı yaptıktan sonra Milano gezimiz başlıyor. Ülkenin kuzeyinde bulunan ve en kalabalık 2. Şehir olma özelliği taşıyan ‘’Modanın Başkenti’’ne hoş geldiniz. Bu şehirde göreceğimiz ilk nokta şehrin sembol yapısı olan Duomo Di Milano. Çok görkemli bir Ortaçağ Katedrali olan Duomo di Milano kentin kalbinde yer alıyor. İnşasına 1386’da başlanmış olmasına rağmen katedralin yaklaşık 1965 senesinde tamamlanması hem bazı siyasi olaylar hem de yapım aşamasındaki köklü değişikliklerden kaynaklanmış. Ardından Milano’nun çarşısı diyebileceğimiz Galleria Vittorio Emanuele II’’ye hareket.

Bu merkez, dünyadaki en eski ve tarihi alışveriş merkezlerinden biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Duomo Katedrali ile çok yakın mesafede olan tarihi alışveriş merkezi ismini ise İtalya Kralı Vittorio Emanuele II’den almış. Milano’nun modanın kalbinin attığı yerlerden biri haline gelmesinde bu ünlü alışveriş merkezi de büyük bir paya sahip.

Ardından Sforzescho Şatosu’na yürüyoruz. Dünyanın neresinden olursa olsun milyonlarca gezgin Avrupa’nın en büyük kalelerinden biri olan Sforzesco Şatosu’nu da “Milano gezilecek yerler” listesine dahil ediyor. Şatonun temelleri 15. yüzyılda atılmış olmasına rağmen günümüze kadar üzerinde birçok restorasyon ve genişletme çalışmaları yapılmış. Milan Dükü Francesco Sforza’nın inşa ettirdiği kalenin günümüzdeki görünümü ise ağırlıklı olarak mimar Luca Beltrami’ye ait. Ünlü mimar kaleyi 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında büyük oranda genişleterek yeniden tasarlamış. Şato gezimizin ardından Verona’ya hareket ediyoruz. 2 saatlik yolculuğun ardından Verona’yı keşfe çıkıyoruz. Zamanı Orta Çağ’da durduran, muhteşem bir İtalyan şehri Verona… Kuzey İtalya’nın en büyük ovası üzerine kurulan şehir, Adige Nehri sularıyla hayat buluyor. Nehrin iki yakasını buluşturan köprüler, zarif saraylar ve çok daha fazlası bu şehirde bizleri bekliyor.

Verona’yı benzersiz kılan bir diğer özelliği ise dünyanın en bilindik aşk hikayesine ev sahipliği etmesi. Romeo ve Juliet’in ölümsüz aşkının izlerini taşıyan Juliet Evi, Verona’da görülecek yerlerin başında geliyor. İtalyan rönesansına tanıklık eden Verona, tamamı UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan muhteşem bir şehir. Pastel renkli evleri ve doğal güzelliğiyle sadeliğin başkenti olan şehirde yapacağımız gezi sonrası Venedik’e hareket. Mestre’de otelimize varıyor ve yerleşiyoruz. Konaklama Venedik-Mestre Otelimizde.

10. GÜN
VENEDİK-FLORANSA-PİSA

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğu sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası Floransa’ya hareket ediyoruz. Tahmini 14:00 gibi varacağımız nokta Michelengelo Tepesi olacak. Buradan şehri panoramik olarak görüp rehberimizin anlatımıyla  şehre farklı bir açıdan bakıp şehir hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Kısa bir serbest zaman ile fotoğraflarımızı çektirdikten sonra Floransa’yı keşfe kaldığımız yerden devam ediyoruz. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz.

Serbest zaman ile birlikte buradan ayrılıyor ve Pisa yakınlarındaki otelimize doğru hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeğimiz otelimizde.

11. GÜN
PİSA-ROMA

Kahvaltımız sonrası rotamız İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pisa’nın en ünlü  turistik meydanlarından biridir. Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri. Pisa gezimiz sonrası Roma’ya hareket. Roma, antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi. Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir bugün Avrupa kültürünün merkezleri arasında yer alıyor. Rönesans başyapıtları, modern mimari ve yapıların her birinin ahenkle dağıldığı şehrin tarih kokan daracık sokaklarında herkese hitap edecek sürprizler bulabiliyorsunuz. Tiber Irmağı üzerinde yedi tepe üzerine kurulmuş Roma, şüphesiz dünyanın en özel şehirlerinden biri. 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri Roma. Roma denince akla ilk olarak  Colleseum gelir. Şehirdeki ilk gezeceğimiz nokta da Colleseum oluyor. MS 80 yılında tamamlanmış ve 55 bin kişilik bu ihtişamlı yapıyı muhteşem ışıklandırmasıyla gördükten sonra serbest zamanın ardından otele hareket.

Konaklama Roma otelimizde.

12. GÜN
VATİKAN-ROMA

Avrupa’nın en küçük ülkesi Vatikan’a hoş geldiniz! San Pietro Meydanı’na hareket ediyoruz ve Hristiyanlığın Merkezi’ni keşfe başlıyoruz. Vatikan ya da resmi ismi ile Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Bir yandan da dünyanın metrekare başına en çok turist düşen kenti. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor. Sonrasında Roma şehir gezimize devam ediyoruz. Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor.

Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu, oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor.

İtalya’ya gidenler için olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Roma’nın en büyük meydanlarından biri olan Popolo Meydanı (Piazza del Popolo) şehrin kuzey girişinde bulunuyor. Orijinal şeklini Fransız asıllı Romalı mimar Giuseppe Valadier 1809–1816 arasında vermiş. Avrupa’nın da en güzel meydanları arasında sayılan meydan adını Santa Maria del Popolo Bazilikasından alıyor ve ‘Halk Meydanı’ anlamına geliyor. Meydanı Neptün Çeşmesi ve Obelisk Çeşmesi süslüyor. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından serbest zaman ve sonrasında otele harekt ediyoruz. Konaklama Roma otelimizde.

13. GÜN
ROMA-BARİ-CRUZ GEMİSİ

Kahvaltımızın ardından Roma ile vedalaşıyor ve Bari’ye doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 6 saatlik bir yol sonrası Bari Limanına ulaşıyor ve otobüsümüzü Gemi’ye yerleştiriyoruz. Gece boyu Gemi’de vakit geçiriyoruz. Konaklama Gemi’de(Deck Konaklama)

14. GÜN
IGOUMENITSA-SELANİK-KAVALA

Gemi yolculuğumuzun ardından Igoumenitsa Limanına iniyor ve Selanik’e doğru hareket ediyoruz. 4 saatlik bir yolculuğun ardından Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan bu şehirde ilk ziyaret noktamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev. Atamızın anısına saygılarımızı sunduktan sonra Kordon’a hareket ediyoruz. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. Ardından akşam yemeğimizi yemek üzere Kavala limanına hareket ediyoruz. Akşam yemeğimizi de Kavala’da aldıktan sonra Türkiye için dönüş yolculuğumuz başlıyor ve İpsala Sınır Kapısı’na hareket ediyoruz. Freeshop alışverişi ve gümrük işlemlerinin ardından yurda giriş yapıyoruz. Gerekli molalarla birlikte gece İstanbul varıyor, katılımcılarımızla vedalaşıyoruz.

Başka bir rotada tekrar görüşmek üzere, seyahatle kalın.

ÜCRET
1650 Euro

12 yaşa kadar olan çocuklar için ücret 1290 Euro’dur.
(12 yaşından gün almamış olması gerekir.)

DAHİL OLAN HİZMETLER

  • Lüks otobüslerle tüm şehir ve ülke ulaşımları Tüm şehir ve ülke vergileri(TAX,VAT,etc)
  • Bari-Igoumenitsa gemi yolculuğu ücreti
  • 1 gece gemide deck konaklama
  • 9 gece 3 ve 4 yıldızlı otellerde 2 ve 3 kişilik odalarda konaklama
  • Otellerde açık büfe sabah kahvaltıları
  • Profesyonel rehberlik Şehir haritaları
  • Otobüs İçi limitli su, çay ve kahve ikramları

 DAHİL OLMAYAN HİZMETLER

  • Müze ve ören yeri girişleri Öğle ve akşam yemekleri Kişisel harcamalar
  • Programda belirtilen ekstralar
  • Yurt dışı çıkış harcı Pasaport ve vize ücretleri Seyahat sağlık sigortası

 GENEL NOTLAR

 Konaklama

Konaklamalar 2 ve 3 kişilik odalarda olacaktır. 3 kişilik odalarda konaklamalar 3 ayrı yatak şeklinde de olabilir, 1 tane çift kişilik 1 tane tek kişilik yatak olarak da olabilir.

 Ödeme Yöntemleri

  1. Peşin Ödeme(%3 peşin ödeme indirimi tanımlanır.)
  2. Elden taksit ile ödeme(Ön ödeme yapılıp kayıt tamamlandıktan sonra kalan ödeme elden taksit veya havaleyöntemi ile yapılabilir.)
  3. Kredi kartı ile vade farklı ödeme(İyzico)

 

 Pasaport

Katılımcının en az 2 yıl geçerliliği olan pasaportu bulunmalıdır.

 Vize Süreci

  •  Randevu alımı
  • Konsolosluk tarafından talep edilen evrakların katılımcılara iletilmesi
  • Evrakların düzenlenmesi ve konsolosluk standartlarına göre sıralanması
  • Randevu günü evrakların teslimi ve Parmak izi süreci
  • Dosya Takibi ve Konsolosluktan pasaportun teslim alınması

 

*Vize danışmanlığı talep etmeniz durumunda süreç tur partnerimiz MONO TURİZM tarafından takip edilmektedir. Vize işlemleri kişi başı 180 Euro’dur.

*Yeşil Pasaport hak sahipleri vize işlemlerinden muaftır.