7 Kritik Soruyla İngilizce Kursu Seçerken Sorulması Gerekenler

7 Kritik Soruyla İngilizce Kursu Seçimini Sizin İçin Hazırladık!

İngilizce öğrenmeye karar vermek bir dönüm noktasıdır; ancak doğru kursu seçmek, bu yolculuğun ya zaferle ya da hüsranla sonuçlanacağını belirleyen asıl unsurdur. Google’da “en iyi İngilizce kursu“ araması yaptığınızda karşınıza çıkan onlarca seçenek arasından hangisinin size uygun olduğunu anlamak için fiyat ve konumun ötesine geçmelisiniz.

İşte bir eğitim kurumuyla görüşürken masaya yatırmanız gereken, reklam sloganlarının arkasındaki gerçek profesyonelliği ölçen 7 kritik soruyla İngilizce kursu seçimi:

1. “Eğitmen kadronuzun pedagojik yeterliliği nasıl denetleniyor?”

Çoğu aday sadece “Hocalar yabancı mı?” diye sorar. Oysa sadece ana dili İngilizce olan birinden ders almak, sadece araba sürmeyi bilen birinden mekanik dersi almaya benzer.

American LIFE Bakışı: Bizim için önemli olan eğitmenin sadece dili bilmesi değil, o dili yetişkin bir bireye nasıl aktaracağını (andragoji) bilmesidir. Eğitmenlerimizin uluslararası geçerliliği olan (CELTA, DELTA gibi) sertifikalara sahip olup olmadığını mutlaka sormalısınız.

2. “Kaçırdığım dersler için ‘Gerçek’ bir telafi imkanı sunuyor musunuz?”

“Size ders notlarını iletiriz” veya “Bir sonraki kurda alırsınız” cevapları birer geçiştirmedir. Öğrenme süreci bir zincirdir ve bir halka koptuğunda tüm sistem çöker.

Kritik Detay: Kursun, sizin katılamadığınız dersin içeriğini birebir veya küçük gruplarla, ana ders programınızı aksatmadan ne zaman ve nasıl telafi edeceğini netleştirin.

3. “Konuşma kulüpleriniz (Speaking Clubs) seviye bazlı mı, yoksa karışık mı?”

Pek çok kurs, maliyeti düşürmek için tüm seviyeleri aynı konuşma kulübüne toplar. Bu durum, başlangıç seviyesindeki öğrencinin özgüvenini kırarken, ileri seviyedeki öğrencinin yerinde saymasına neden olur.

Doğru Yaklaşım: Seviye gruplarının homojen (A1’ler ayrı, B2’ler ayrı) olması, her öğrencinin kendi hızında ve çekinmeden konuşabilmesi için hayati önem taşır.

4. “Öğrenci gelişimini hangi bilimsel metotla takip ediyorsunuz?”

Sadece kur sonu sınavı yapmak, gelişimi takip etmek değil, sadece “geçti-kaldı” demektir.

Bizim Önerimiz: Kursa şu soruyu sorun: “Benim zayıf olduğum alanları (örneğin dinleme veya yazma) süreç içerisinde nasıl tespit edip müdahale ediyorsunuz?” American LIFE’ta öğrenci gelişimi, sadece sınavlarla değil, sürekli mentorluk ve performans takibiyle ölçülür.

5. “Eğitim materyalleriniz güncel mi ve global standartlara uygun mu?”

10 yıl öncesinin fotokopileriyle veya sadece gramer odaklı kitaplarla dil öğrenilmez. Dil canlı bir yapıdır.

Otorite Notu: Kullanılan kaynakların dijital platformlarla desteklenip desteklenmediğini ve dünya genelinde kabul görmüş yayın evleri (Oxford, Pearson vb.) ile iş birliği olup olmadığını sorgulayın.

6. “Yaşam boyu öğrenme desteğiniz var mı?”

Dil, nankördür; kullanılmadığında unutulur. Kurs bittikten sonra kurumla bağınız kopuyor mu?

American LIFE Farkı: Gerçek bir eğitim kurumu, öğrencisini mezun ettikten sonra da bir “dil topluluğunun” parçası olarak görmelidir. Mezuniyet sonrası konuşma kulüplerine katılım hakkı gibi sürdürülebilir destekler, kurumun size sadece bir ‘müşteri’ olarak değil, bir ‘öğrenci’ olarak baktığının kanıtıdır.

7. “Sınıf mevcudunuzun üst sınırı nedir ve bu sayı sözleşmede yer alıyor mu?”

“Butik eğitim” diyerek 15-20 kişilik sınıflarda ders yapan kurumlar maalesef sektörün bir gerçeği.

Unutmayın: Bir ders saatinde öğretmenin size ayırabileceği süre, sınıftaki öğrenci sayısına bölünür. 8-12 kişilik gruplar, etkileşimli bir öğrenme için ideal sınırdır.

Sonuç Olarak: İngilizce kursu seçmek bir yatırım kararıdır. En ucuz olanı değil, size en yüksek “öğrenme dönüşünü” sağlayacak olanı seçmelisiniz. Bu sorulara aldığınız cevaplar tutarlı, şeffaf ve kurumsalsa, doğru yerdesiniz demektir.

Merak Ediyorsanız: Biz American LIFE olarak bu 7 soruya da özgüvenle “Evet, profesyonel çözümlerimiz var” diyoruz. Gelin, size bu sistemi yerinde gösterelim.