Hazret’in Türkiye’deki Yazı: İngilizce Öğrenmek ve Bir Topluluk Bulmak
İngilizce öğrenmeyi düşündüğümüzde çoğumuzun aklına gramer kitapları, uzun kelime listeleri ve bitmek bilmeyen egzersizler gelir. Ama Rusya’dan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Hazret için İngilizce öğrenmek bundan çok daha fazlasıydı. Onun için bu süreç; bir macera, bir kültürel değişim ve asla unutamayacağı bir yaz oldu.
Hazret bu yaz konfor alanından çıkmaya karar verdi. Rusya’daki evini geride bıraktı, valizini topladı ve İngilizcesine tamamen odaklanmak için Türkiye’ye geldi. Amacı basitti: dilini geliştirmek, yeni insanlarla tanışmak ve farklı bir deneyim yaşamak. Ancak AmericanLIFE’da bulduğu şey yalnızca bir İngilizce kursu değil, aynı zamanda sıcak ve canlı bir uluslararası aileydi.
Daha ilk günden itibaren kendini hoş karşılanmış hissetti. Türk kültürünü hep sevmişti ve Türk insanının dost canlısı ve yardımsever olduğunu duymuştu, fakat bunu birebir görmek çok daha farklıydı. Gittiği her yerde insanlar destekleyici, cesaretlendirici ve samimiydi. Bu da her gün yeni bir dil konuşma konusunda ona büyük bir rahatlık sağladı.
AmericanLIFE’ı seçmesinin nedeni, yalnızca sınıf içinde ders verilen bir kurs değil, gerçek bir dil öğrenme deneyimi istemesiydi. Araştırma yaptığında sisteminden ve profesyonelliğinden etkilendi. Ayrıca babasının kurum sahibini tanıyor olması aileye ekstra güven vermişti. Ama en büyük sürpriz buraya geldikten sonra yaşandı. Tesisler, eğitim sistemi ve atmosfer beklentilerinin çok ötesindeydi. Hazret’in sözleriyle: “Burası düşündüğümden de iyi.”
Deneyiminin en önemli noktalarından biri ARTtrain sistemi oldu. Pasif şekilde ders dinlemek yerine önce online materyallerle hazırlık yaptı, sonra öğretmenlerle etkileşimli derslere katıldı, ardından alıştırmalarla öğrendiklerini pekiştirdi. Bu “önce, ders sırasında ve ders sonrası” döngüsü İngilizceyi onun için daha net ve anlaşılır hale getirdi. “Hiç kaybolmuş hissetmedim” diyor. “Yoğun bir program var ama çok keyifli.”
Sınıf mevcudu da büyük bir avantaj oldu. Yaklaşık on kişilik sınıfta sık sık konuşma fırsatı buldu, aynı zamanda farklı aksanlar ve bakış açıları duydu. Farklı ülkelerden gelen öğrenciler sayesinde her ders adeta küçük bir dünya buluşmasına dönüştü. Bunun yanında konuşma kulüplerine ve gramer atölyelerine katılarak hem özgüvenini artırdı hem de dili daha derinlemesine kavradı.
Ama yazını gerçekten özel kılan şeyler sosyal etkinlikler oldu. Katıldığı barbekü partisinde yemekler, müzik ve kahkahalar arasında kendini İngilizce konuşurken buldu. Ve bunu hiç düşünmeden, doğal bir şekilde yapıyordu. O an İngilizcesinin ne kadar geliştiğini fark etti. “Bu etkinlikler sizi rahatlatıyor ve öğrendiklerinizi doğal bir şekilde kullanmanıza yardımcı oluyor” diyor. “AmericanLIFE sadece bir okul değil, İngilizceyi her gün yaşayarak öğrenebildiğiniz bir topluluk.”
Hazret ailesinden de bahsetti. Rusya’da gıda üretim işiyle uğraşıyorlar ve her zaman onun dil öğrenmesini, yeni kültürler keşfetmesini desteklemişler. Kısa süredeki gelişimini görmek onları çok mutlu etmiş. Hazret için bu destek çok değerli ve ona geleceğe dair motivasyon veriyor.
Önümüzdeki dönemdeki hedefi C1 seviyesine ulaşmak. Şimdiden American LIFE’ın bu yolculuğa onu çok iyi hazırladığını hissediyor. Uzun vadede ise Avrupa’da eğitim görmek ve İngilizceyi akademik ve profesyonel hayatının merkezine koymak istiyor. Burada kazandığı temel sayesinde bu hayallerine bir adım daha yakın.
“Başka öğrencilere tavsiye eder misin?” sorusuna cevabı hiç düşünmeden geliyor: “Kesinlikle! İngilizcenizi ciddi ama eğlenceli bir şekilde geliştirmek istiyorsanız burası doğru yer. Burada sadece gramer öğrenmiyorsunuz; İngilizceyi düşünmeyi, konuşmayı ve yaşamayı öğreniyorsunuz.”
Hazret’in hikâyesi bize şunu hatırlatıyor: Bir dili öğrenmek sadece kitaplarla değil, aynı zamanda insanlarla bağ kurarak, yeni kültürlere adım atarak ve kendinizi geliştirerek mümkün. Onun Türkiye’deki yazı, eğitimin arkadaşlık ve toplulukla birleştiğinde nasıl güçlü bir deneyime dönüşebileceğini gösteriyor.
🌍 Hazret’s Summer in Turkey: Learning English and Finding a Community
When we think about learning English, most of us imagine grammar books, long vocabulary lists, and endless exercises. But for Hazret, a 20-year-old university student from Russia, learning English meant so much more than that. It became an adventure, a cultural exchange, and a summer he will never forget.
This summer, Hazret decided to step outside of his comfort zone. He left his home in Russia, packed his bags, and came to Turkey to focus entirely on his English. His goal was simple: improve his language skills, meet new people, and experience something different. What he found at American LIFE Summer was not just an English course, but a warm and vibrant international family.
From the very beginning, Hazret felt welcomed. He has always admired Turkish culture and had heard that Turkish people were friendly and helpful — but seeing it in person was another story. Everywhere he turned, people were supportive, encouraging, and ready to connect. This was exactly the environment he needed to feel comfortable speaking a new language every single day.
When asked why he chose American LIFE, Hazret explained that he wanted a school with a real immersive experience, not just lessons in a classroom. He did his research carefully, and American LIFE stood out with its strong system and reputation. It also helped that his father knew the owner of the institution, which gave his family extra confidence. But the biggest surprise came after he arrived. The facilities, the teaching method, and the atmosphere were far beyond his expectations. “This place is even better than I imagined,” he said with a smile.
One of the highlights of his experience has been the ARTtrain system. Instead of passively sitting in a lecture, Hazret prepared before class with online materials, joined interactive sessions with teachers, and then continued learning through practice. The cycle of “before, during, and after” made everything clearer and easier to follow. For him, this structure turned English from something abstract into a living, breathing skill. “I never felt lost,” he shared. “It’s intense, but it’s also enjoyable.”
Class size was another big plus. With about ten students in his group, Hazret had the chance to practice speaking often, while also hearing different accents and perspectives. The mix of nationalities turned every class into a mini world meeting. And beyond regular lessons, he took part in speaking clubs and grammar workshops, where he built confidence and developed a deeper understanding of the language.
But what really made his summer special were the social activities. At the recent barbecue party, Hazret found himself laughing, eating, and chatting in English without even thinking about it. That’s when he realized how much he had improved. “These events help you relax and use what you’ve learned in a natural way,” he said. “It’s not just about studying. It’s about living the language.”
Of course, Hazret also spoke about his family back in Russia. They run a food production business and have always encouraged him to learn languages and explore the world. Seeing his progress in such a short time made them proud and happy. For Hazret, this support means everything, and it motivates him to keep working toward his dreams.
Looking ahead, Hazret’s short-term goal is to reach C1 level English. He already feels that American LIFE is preparing him well for that. In the long term, he hopes to study abroad in Europe and build an academic and professional career where English is at the center. With the foundation he has built this summer, he feels ready to take on those challenges.
When asked if he would recommend American LIFE to others, Hazret didn’t hesitate: “Definitely! If you want to improve your English in a serious but fun way, this is the place. You don’t just learn grammar — you learn how to think, speak, and live in English.”
Hazret’s story is a reminder that learning a language is not only about studying, but also about building connections, stepping into new cultures, and growing as a person. His summer in Turkey shows how powerful education can be when it’s combined with friendship, support, and community.